28 Nisan 2014 Pazartesi

ödül

sevdiği adam için kırmızı güller almıştı.saatine baktı gelmesi  gerekiyordu. Gene geç kalmıştı.bahaneler üretmeye başladı kendi kendine otobüsü kaçırmıştır dedi.ya da bir aksilik olmuştur o zaten hep geç kalırdı.anlayışlı bir kızdı anlayabilirdi bahanesine kesinlikle inanacaktı.
adam elinde çikolatalar ile telefonla konusurken gözünü kırptı.kız kalp seslerini duyabiliyordu gülümsemeye başladı.adam sadece kafasını salladı .
telefonu kapattılar.bir kafede oturdular.
adam kıza en sevdiği çikolatalardan almıştı kızda adamın en sevdiği güllerden adam güllere bakmamıştı bile.
beni dinle önemli bişey anlatıcam dedi.
kız dinledi. aslında duymuyordu sırtında yükselen ateş kıvılcımlarını hiseti.cümleler onu kırmamak için ayarlanmış ustaca yazılmış replik gibiydi
değişmeyen tek şey adamın kensinin kıza layık omadıgı söylemesiydi.bu basit bir aşk hikayesiydi.bir adamın biz kızdan ayrılışının hikayesi.
kız güllerini geri aldı.teker teker kafalarını kopartıp adama doğru atmaya başladı.
ağlamamak için kendini tutarken gülmeye zorluyordu.herşey olması gerek gibiydi.
bağırıyor çağırıyor güllerin kafalarını kopartıyordu.adam hakaret ederek dışarı çıktı.
kız bir daha hiççiçek almadı ne kendisi için ne başkası için.
adam bir sürü daha  çiçek aldı kadınlara.olması gereknde buydu
bir kadının aldıgı çiçeği kabul eden erkekten ne beklenir di ki?
kadın bu kadar basit olan hikayeyi hiç unutmadı.çünkü klişeler yaşanıldıgı zaman anlam kazanırdı.
bunları ondan uzakta cafede oturan sıradan bir kızın yazacagını hiç düşünmeden yapmışlardı.o an umursayacakları en son kişi ne de olsa bu kızdı.
kızda zaten bu hikayeyi yazıp ödül kazanmadı 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder